Depresyon; karamsarlık, umutsuzluk gibi duygularla birlikte isteksizlik, keyifsizlik hali, ilgi kaybının görüldüğü psikolojik bir rahatsızlıktır ve günlük hayatta hissettiğimiz üzüntülü olma halinden daha farklıdır. Bu yüzden tanı koyulurken dikkat edilmesi gerekir. Bunun yanında depresyon tek bir nedene bağlı değildir. Biyolojik, psikolojik ya da sosyal faktörler depresyona etki edebilir. Yaşam boyunca farklı risk faktörleri de depresyonu tetikleyebilir.
Depresyonun belirtileri şöyledir:
* Mutsuz, karamsar ve umutsuz hissetmek
* Değersizlik ve suçluluk duyguları
* İsteksizlik ve keyifsizlik
* Yaşamsal becerilere karşı ilgi kaybı
* İştah değişiklikleri
* Sürekli yorgun hissetme
* Karar vermede zorlanma
* Konsantrasyon kaybı
* Uyku düzeninde bozulma: uykuya dalmada zorluk, sık uyanma ya da sürekli uyuma isteği
Bu belirtiler en az 2 hafta süreyle devam ediyorsa depresyon tanısı düşünülmelidir. Depresyon çocukluktan yaşlılık dönemine kadar farklı evrelerde görülebilir. Kadınlarda depresyon geçirme olasılığı erkeklere oranla daha fazladır. Depresyonun türüne göre uygun tedavi planlanmalıdır. Bir kez depresyon tanısı konulan bireyde, ileriki yaşamında tekrar görülme olasılığı vardır. Bu yüzden depresyon hastaları psikoterapi almalıdır. Psikoterapi alan bireyler hastalığı, belirtilerini ve kendilerini daha iyi tanırken ileride tekrarlanması mümkün bir depresyon için hazırlıklı hale gelmiş olur. Depresyonun şiddeti yüksek ve yoğunsa ilaç desteği gerekebilir. Bu noktada doğru tanıyı almak ve doğru tedavi yöntemini uygulamak için psikiyatrist ve klinik psikologla görüşülmelidir. Her bir depresyon türü birbirinden farklıdır; görülme sıklığı, dönemsel etkiler gibi faktörlere göre çeşitlilik gösterir.
Depresyon türleri şöyle sıralanmaktadır:
Majör depresif bozukluk
Kronik depresyon (Distimi)
Atipik Depresyon
Bipolar Depresyon veya manik depresyon
Mevsimsel Depresyon
Postpartum Depresyon
Depresyon; türüne, sıklığına ve şiddetine göre farklılık gösterse de her şekilde tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır.